- 8 Kas 2019
- 311
- 79
- 28
09.11.2020 Tarihte Bugün- 09 Kasım,
1888 | Karındeşen Jack beşinci kurbanı olan Mary Jane Kelly'yi öldürdü. | |
1921 | Benito Mussolini İtalya'da Ulusal Faşist Parti'yi kurdu. | |
1924 | Refet Paşa (Refet Bele), Rauf Bey (Rauf Orbay) ve Adnan Bey'in (Adnan Adıvar) aralarında bulunduğu bir grup milletvekili Halk Fırkası'ndan istifa etti. | |
1930 | Avusturya'da yapılan seçimleri sosyalistler kazandı. Naziler ve komünistler parlamentoya giremedi. | |
1936 | Montreux Boğazlar Sözleşmesi yürürlüğe girdi. | |
1937 | Japonya Şanghay'a girdi. | |
1938 | Kristal Gece: Berlin'de 7 bin Yahudi dükkânı yağmalandı, yüzlerce sinagog ateşe verildi, çok sayıda Yahudi öldürüldü. | |
1977 | Başbakan Süleyman Demirel eleştirileri yanıtladı. "70 sente muhtaç olduğumuz devirde hacılarımıza 70 milyon dolar bulduk" dedi. | |
1982 | 12 Eylül Anayasası, yürürlüğe girdi. Buna göre; Milli Güvenlik Konseyi ve Devlet Başkanı Kenan Evren, Cumhurbaşkanı ilan edildi. | |
1985 | Satrançta Gary Kasparov, Anatoly Karpov'u yendi; dünya satranç şampiyonu oldu. | |
1988 | Galatasaray Futbol Takımı Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda çeyrek finalde; Galatasaray İstanbul'da Neuchatel Xamax takımını 5-0 yendi. | |
1988 | Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) Milletvekili Fikri Sağlar,1980-1980 arasında işkenceden 149 kişinin öldüğünü açıkladı. | |
1989 | Kenan Evren'in cumhurbaşkanlığı görevi bitti, Turgut Özal cumhurbaşkanı seçildi. | |
1989 | Doğu Alman hükümetinin iki Almanya arasında seyahati serbest bırakması üzerine, binlerce kişi Berlin Duvarı'nı aşarak Batıya geçmeye başladı. 13 Ağustos 1961'de inşa edilen duvar'ın yıkılmasıyla Soğuk Savaş dönemi sona erdi. | |
1990 | Mary Robinson İrlanda'nın ilk kadın devlet başkanı oldu. | |
1993 | Hırvat topçu bataryaları Bosna'nın Mostar kentindeki Osmanlı Mostar Köprüsü'nü tahrip etti. Köprü 16. yüzyılda yapılmıştı. | |
1994 | Urfa Tüneli'ne törenle su verildi. Tünel, Fırat'ın suyunu Harran'a kavuşturacak. | |
1994 | Aziz Nesin "Uluslararası Basın Özgürlüğü Ödülü"nü aldı. Ödülü, merkezi New York'ta bulunan Gazetecileri Koruma Komitesi verdi. | |
1995 | Avrupa Parlamentosu hapisteki DEP milletvekili Leyla Zana'ya "Sakharov - Düşünce ve İfade Özgürlüğü" Ödülünü verdi. | |
2005 | Şemdinli'de patlayan bir bombanın ardından olaylar çıktı. | |
2011 | Van'da 5.6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. |
Tarihte Bugün Doğanlar (09 Kasım);
1818 | İvan Sergeyeviç Turgenyev, Rus romancı ve oyun yazarı | |
1841 | VII. Edward, Büyük Britanya kralı | |
1909 | Katherine Hepburn, ABD'li aktris | |
1921 | Viktor Çukarin, Sovyet jimnastikçi | |
1922 | Imre Lakatos, Macar filozof | |
1928 | Anne Sexton, Amerikalı şair ve yazar | |
1934 | Carl Sagan, ABD'li gökbilimci | |
1936 | Mikhail Tal, dünya satranç şampiyonu | |
1948 | Luiz Felipe Scolari, Brezilyalı futbol teknik direktörü | |
1964 | Sonja Kirchberger, Avusturyalı oyuncu | |
1970 | Chris Jericho, ABD'li Güreşçi | |
1974 | Alessandro Del Piero, İtalyan futbolcu | |
1989 | Baptiste Giabiconi, Fransız şarkıcı, model |
Tarihte Bugün Ölenler (09 Kasım);
1918 | Guillaume Apollinaire, Fransız şair (d. 1880) | |
1937 | Ramsay MacDonald, Britanyalı siyasetçi, Birleşik Krallık başbakanı (d. 1866) | |
1940 | Neville Chamberlain, İngiliz siyasetçi (d. 1869) | |
1952 | Chaim Weizmann, İsrail'in ilk Devlet Başkanı | |
1953 | Dylan Marlais Thomas, İngiliz şair (d. 1914) | |
1961 | Ferdinand Bie, Norveçli atlet (d. 1888) | |
1970 | Charles de Gaulle, Fransız cumhurbaşkanlarından (d. 1890) | |
1972 | Namık Zeki Aral, Rahşan Ecevit'in babası, Türk maliyeci (d. 1888) | |
1983 | Rüştü Erdelhun, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 10. Genelkurmay Başkanı (d. 1894) | |
1990 | Kerim Korcan, Türk yazar (d. 1918) | |
1991 | Yves Montand, İtalyan asıllı Fransız aktör ve şarkıcı (d. 1921) | |
1995 | Yılmaz Zafer, Türk sinema oyuncusu (d. 1956) | |
1997 | Helenio Herrera, Arjantin kökenli Fransız futbolcu ve teknik direktör (d. 1910) | |
2006 | Markus Wolf, Doğu Almanya başcasusu (d. 1923) |
Montrö Boğazlar Sözleşmesi, 1936'da imzalanan ve Türkiye'ye
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.veBu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren uluslararası sözleşme. Sözleşme, Türkiye'ye Boğazlar üzerinde tam kontrol hakkı verir ve barış zamanı sivil gemilerin özgürce geçişini garantiler. Sözleşme,Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.'e kıyısı olmayan ülkelere ait savaş gemilerinin geçişini sınırlar. Sözleşmenin şartları, özellikle Sovyetler Birliği Donanması'na Akdeniz'e erişim hakkı sağlaması yıllar boyunca tartışma konusu olmuştur. 1923'teBu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.ile birlikte imzalananBu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.'nin yerine geçmiştir.
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol., Lozan Antlaşması'yla birlikte imzalanan Boğazlar Sözleşmesi'nin getirdiği kısıtlamalardan dolayı daima kaygı içinde bulunmuştu. Sözleşmenin imzalandığı tarihlerde güncelliğini koruyan silahsızlanma ümitlerine güvenen Türkiye'nin silahlanma yarışının tekrar başlamasıyla duyduğu huzursuzluk giderek artmıştı. Türkiye, duyduğu bu huzursuzluğu ve Boğazlar'ın statüsünde değişiklik yapılması yolundaki teklifini konu ile ilgili imzacı devletlere duyurduğunda farklı kutuplarda yer almaya başlayan bu devletlerin hemen hepsinden ortak bir anlayış görmüştü.Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.Dışişleri Bakanlığının 23 Temmuz 1936 tarihli bir notasında konu hakkında şu görüşlere yer verilmiştir: "Türkiye'nin Boğazlar Sözleşmesi'nin değiştirilmesi ile ilgili isteği haklı kabul edilmektedir."
Boğazların statüsü ve gemilerin geçiş rejimi ile her zaman yakından ilgilenenBu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.'ın Türkiye'yi desteklemesine paralel olarakBu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.Daimi Konseyi'nin 4 Mayıs 1936'daBu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.'da yaptığı toplantıda Türkiye'nin teklifini destekleme kararı alınmıştır. Türkiye'nin girişimi Lozan Boğazlar Sözleşmesi'nin diğer akitleri tarafından da kabul edilince Boğazlar'ın rejimini değiştirecek olan konferans, 22 Haziran 1936'daBu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.'ninBu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.kentinde toplanmıştır. İki ay süren toplantılardan sonra 20 Temmuz 1936'daBu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.,Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.,Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.,Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.,Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.,Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.,Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.,Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.,Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.veBu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.tarafından imzalanan yeni Boğazlar Sözleşmesi ile Türkiye'nin kısıtlanmış hakları iade edilmiş ve boğazlar bölgesinin egemenliği Türkiye'ye geçmiştir.Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.Türkiye daha önceBu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.ile yaptığı saldırmazlık antlaşması uyarınca Sovyetler Birliği'nin de desteği alınmıştır. Sözleşme 9 Kasım 1936'da yürürlüğe girmiş ve Milletler Cemiyeti Sözleşme Serisi'ne 11 Kasım 1936'da kaydedilmiştir. Günümüzde yürürlüktedir.
Maddeleri
Ticari Gemilerin Geçiş Rejimi
- Barış zamanında, gündüz ve gece, bayrak ve yük ne olursa olsun, hiçbir işlem (formalite) - sağlık denetimi hariç - olmaksızın Boğazlar'dan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) tam özgürlüğünden yararlanacaklardır.
- Savaş zamanında Türkiye, savaşan değil ise bayrak ve yük ne olursa olsun Boğazlar'dan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır. Kılavuzluk ve yedekçilik (römorkörcülük) isteğe bağlı kalmaktadır.
- Savaş zamanında Türkiye savaşta ise, Türkiye ile savaşta olan bir ülkeye bağlı olmayan ticaret gemileri, düşmana hiçbir biçimde yardım etmemek koşuluyla Boğazlar'da geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır. Bu gemiler Boğazlar'a gündüz girecekler ve geçiş, her seferinde Türk makamlarınca gösterilecek yoldan yapılacaktır.
- Türkiye'nin kendisini pek yakın bir savaş tehlikesi tehdidi karşısında sayması durumunda, Boğazlar'dan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) tam özgürlüğünden yararlanacaklardır; ancak gemilerin Boğazlar'a gündüz girmeleri ve geçişin her seferinde Türk makamlarınca gösterilen yoldan yapılması gerekecektir. Kılavuzluk, bir durumda zorunlu kılınabilecek; ancak ücrete bağlı olmayacaktır.
Savaş Gemilerinin Tâbi Olacağı Yaptırımlar ve Geçiş Rejimi
1. Barış Zamanı
2. Savaş Zamanı
- Karadeniz'e kıyıdaş devletler, bu deniz dışında yaptırdıkları ya da satın aldıkları denizaltılarını, tezgâha koyuştan ya da satın alıştan Türkiye'ye vaktinde haber verilmişse, deniz üslerine katılmak üzere Boğazlar'dan geçirme hakkına sahip olacaklardır. Söz edilen devletlerin denizaltıları, bu konuda Türkiye'ye ayrıntılı bilgiler vaktinde verilmek koşuluyla, bu deniz dışındaki tezgâhlarda onarılmak üzere de Boğazlar'dan geçebileceklerdir. Gerek birinci gerek ikinci durumda, denizaltıların gündüz ve su üstünden gitmeleri ve Boğazlar'dan tek başlarına geçmeleri gerekecektir.
- Savaş gemilerinin Boğazlar'dan geçmesi için,
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.'ne diplomasi yoluyla bir ön bildirimde bulunulması gerekecektir. Bu ön bildirimin olağan süresi sekiz gün olacaktır;ancak, Karadeniz kıyıdaşı olmayan devletler için bu süre on beş gündür.- Boğazlar'dan geçişte bulunabilecek bütün yabancı deniz kuvvetlerinin en yüksek toplam tonajı 15.000 tonu aşmayacaktır.
- Herhangi bir anda, Karadeniz'in en güçlü donanmasının (filosunun) tonajı sözleşmenin imzalanması tarihinde bu denizde en güçlü olan donanmanın (filonun) tonajını en az 10.000 ton aşarsa diğer kıyıdaş ülkeler Karadeniz donanmalarının tonajlarını en çok 45.000 tona varıncaya değin arttırabilirler. Bu amaçla, kıyıdaş her Devlet, Türk Hükümetine, her yılın 1 Ocak ve 1 Temmuz tarihlerinde, Karadeniz'deki donanmasının (filosunun) toplam tonajını bildirecektir; Türk Hükûmeti de, bu bilgiyi, kıyıdaş olmayan diğer devletlerle
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.nezdinde paylaşacaktır.- Bununla birlikte, Karadeniz kıyıdaşı olmayan bir ya da birkaç Devlet, bu denize, insancıl bir amaçla deniz kuvvetleri göndermek isterlerse, bu kuvvetin toplamı hiçbir varsayımda 8.000 tonu aşamaz.
- Karadeniz'de bulunmalarının amacı ne olursa olsun, kıyıdaş olmayan devletlerin savaş gemileri bu denizde yirmi-bir günden çok kalamayacaklardır.
- Savaş zamanında, Türkiye savaşan değilse, savaş gemileri yukarıda belirtilen koşullar içinde, Boğazlar'da tam bir geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır.
- Saldırıya uğramış bir Devlete ve Türkiye'yi bağlayan bir karşılıklı yardım antlaşması gereğince yapılan yardım durumları dışında savaşan herhangi bir Devletin savaş gemilerinin Boğazlar'dan geçmesi yasak olacaktır.
- Karadeniz'e kıyıdaş olan ya da olmayan devletlere ait olup da bağlama limanlarından ayrılmış bulunan savaş gemileri, kendi limanlarına gitmek maksadıyla boğaz geçişi yapabilirler.
- Savaşan devletlerin savaş gemilerinin Boğazlar'da herhangi bir el koymaya girişmeleri, denetleme (ziyaret) hakkı uygulamaları ve başka herhangi bir düşmanca eylemde bulunmaları yasaktır.
- Savaş zamanında, Türkiye savaşan ise, savaş gemilerinin geçişi konusunda Türk Hükûmeti tümüyle dilediği gibi davranabilecektir.
- Türkiye kendisini pek yakın bir savaş tehlikesi tehdidi karsısında sayarsa, Türkiye savaş durumu geçiş rejimini uygulamaya başlayacak ancak; Milletler Cemiyeti Konseyi Türkiye'nin aldığı önlemleri 3'te 2 çoğunlukla haklı bulmazsa Türkiye bu önlemlerini geri almak zorunda kalacaktır.
Genel Hükümler
- Boğazlar kayıtsız şartsız Türkiye Cumhuriyeti'ne bırakılacak, tahkimat yapmak hakkı tanınacaktır.
- Türk Hükümeti, sözleşmenin, savaş gemilerinin Boğazlar'dan geçişine ilişkin her hükmünün yürütülmesine göz kulak olacaktır.
Fesih Şartları
Sözleşmenin süresi, yürürlüğe giriş tarihinden başlayarak, 20 yıl sürecektir. Bununla birlikte, sözleşmenin 1. maddesinde doğrulanan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğü ilkesinin sonsuz bir süresi olacaktır.
20 Temmuz 1956'da sözleşmenin süresi bitmiş, sözleşmeyi imzalayan devletler Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni değiştirmek için girişimlerde bulunmuşlar ancak başarılı olamamışlardır.
Uluslararası Deniz Hukuku kuralları ve fesih şartlarında da belirtildiği gibi gemilerin uğraksız geçiş (transit değildir) hakkı gereği sözleşmenin değişmesi durumunda dahi Türk Boğazları'ndan geçecek hiçbir gemiden zorunlu ücret talep edilemeyecektir.