17.12.2019 Tarihte Bugün- 17 Aralık

Emrah Burulday

Administrator
Yönetici
Katılım
3 Ağu 2019
Mesajlar
429
Tepkime puanı
141
Puanları
43
17.12.2019 Tarihte Bugün- 17 Aralık:

1399Avrupa'ya Moğol istilası başladı.
1586Japonya'nın 107. imparatoru Go-Yozei tahtına çıktı.
1637Japonya'da Shimabara isyanları başladı.
1777Fransa, ABD'yi ilk tanıyan devlet oldu.
1790Meksika'da Azteklere ait "Aztek takvimi" bulundu.
1865Franz Schubert'in Bitmemiş Senfonisi ilk kez seslendirildi.
1903Wright Kardeşler benzin motorlu uçakları Wright Flyer ile Kitty Hawk'ta (Kuzey Karolina) ilk uçuşu geçekleştirdi: uçuş mesafesi 37 m, uçuş süresi 12 saniye.
1908İttihat ve Terakki Cemiyeti, II. Meşrutiyet'in ilanından sonra İttihat ve Terakki Fırkası adını aldı.
1908II. Meşrutiyet'in ilanından sonraki seçilen yeni Osmanlı Meclis-i Mebusanı ilk toplantısını yaptı.
1918Fransız askerleri denizden Mersin'e çıkarma yapmaya başladı. Mersin, Tarsus, Adana, Ceyhan, Misis ve Toprakkale işgal edildi.
1919Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası kuruldu.
1925Türkiye ve Sovyetler Birliği arasında tarafsızlık antlaşması imzalandı.
1926Uşak Şeker Fabrikası açıldı.
1928Afganistan'da Kral Emanullah Han'a karşı ayaklanma başladı.
1934Kasım 1934 tarihli Kanun'la Kemal öz adlı Cumhurbaşkanına verilen "Atatürk" soyadının veya bunun başına ve sonuna söz konarak yapılan adların hiçbir kimse tarafından öz ve soyadı olarak alınamayacağına dair Kanun, TBMM'de kabul edildi.
1935Douglas DC-3 tipi uçağın ilk uçuşu.
1941Almanlar Sivastopol'u kuşattılar.
1961Niteroi'de (Brezilya) bir sirkte çıkan yangında 323 kişi öldü.
1965BM, Türkiye'nin Kıbrıs'a müdahale edemeyeceğine ilişkin karar aldı. Türkiye bu kararı reddetti.
1965Türkiye Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) kuruldu.
1967Avustralya başbakanı Harold Holt, Portsea (Victoria) yakınlarında yüzerken kayboldu.
1969ABD hava kuvvetleri, yaptıkları UFO araştırmaları sonucunda dünyadışı bir uzay gemisine ilişkin kanıta rastlamadıklarını açıkladı.
1969SALT-I görüşmeleri başladı.
19713. Haliç Köprüsü'nün temeli atıldı.
1973Amerikan psikiyatri derneği, homoseksüelliği akıl hastalıkları listesinden çıkardı.
1979Nazım Hikmet’in eseri olan ve koreografisi Arif Melikov tarafından yapılan Ferhat ile Şirin balesi, TRT'nin Sanat Dünyası adlı programından çıkarıldı.
1980İstanbul Şehir Tiyatroları'nda çalışmaları sakıncalı görülen 38 sanatçının işine son verildi. İşine son verilen sanatçılar arasında Başar Sabuncu, Ali Taygun, Mustafa Alabora, Erdal Özyağcılar, Orhan Alkaya, Beklan Algan da bulunuyordu.
1980Türkiye'nin Sidney Başkonsolosu Şarık Arıyak ve koruma polisi Enver Sever silahlı saldırı sonucu öldü. Saldırıyı ASALA örgütü üstlendi.
1981Kızıl Tugaylar terör örgütü İtalya'daki en yüksek rütbeli NATO askeri olan General James Dozier'i kaçırdı.
1981Polonya'da polis gösteri yapan işçilerin üzerine ateş açtı: 7 işçi öldü.
1982Çin'deki gezisini tamamladıktan sonra Endonezya'ya geçen Cumhurbaşkanı Kenan Evren burada Devlet Başkanı Suharto tarafından 21 pare top atışı ve büyük bir askerî törenle karşılandı.
1983Madrid'de bir gece klubünde çıkan yangında 82 kişi öldü.
1983Erdal İnönü yeniden SODEP genel başkanlığına seçildi.
1984YÖK, öğretim üyeleri ve öğrenciler hakkında "bilgi fişi" tutulmasını istedi.
1989Ankara'da ilk ve orta dereceli okullar hava kirliliği nedeniyle tatil edildi.
1989Brezilya'da 25 yıl sonra ilk seçimler yapıldı.
1989Amerikan animasyon televizyon durum komedisi Simpsonlar, yarım saatlik prime time şovu olarak FOX'ta yayınlanmaya başlandı.
1991Türkiye'de ilk futbol cinayeti GS-BJK maçı sonrası gerçekleşti.
1994Yeni Yüzyıl gazetesi yayın hayatına başladı.
1995Ganalı Kofi Annan BM Genel Sekreteri oldu.
1995Doğu Türkistan davasının Yılmaz Savunucularından En Başta gelenlerden Olan İsa Yusuf Alptekin İstanbul da hayatını kaybetti...
1996Sedat Bucak'ın otomobilinde bulunan silahların Emniyet Müdürlüğü'ne ait olduğu belirlendi.
1997Fazilet Partisi İsmail Alptekin başkanlığında kuruldu.
1997Ukrayna'dan kalkan bir yolcu uçağı, Katerini (Yunanistan) yakınlarında dağa çarparak düştü: 70 kişi öldü.
1998Safranbolu kültürel varlık olarak Dünya Miras Listesi'ne alındı.
2002Londra`da toplanan Iraklı rejim muhalifleri, Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinin ardından 2 yılı aşmayacak bir sürede demokratik ve federal bir Irak'ın kurulması, serbest seçimlerin yapılması ve anayasanın hazırlanması üzerinde anlaşmaya vardılar.
2002Yugoslavya Federal Cumhuriyeti Parlamentosu, Bosna-Hersek'te 43 ay süren savaşa son veren Dayton Barış Anlaşması'nı yedi yıl sonra onayladı.
2002ABD Başkanı George Bush, balistik füzelere karşı savunma amacıyla geliştirilen ve füze kalkanı olarak bilinen savunma sisteminin konuşlandırılması talimatını verdi.
2004Irak'ın Musul kenti yakınlarında uğradıkları silahlı saldırı sonucu 5 Türk güvenlik görevlisi öldü.
2004AB, Türkiye ile 3 Ekim 2005'te müzakerelere başlama kararı aldı.
2004Dünya Matematik Katliam Günü olarak kayıtlara geçti. 2/3 doğal sayı ilan edildi.
2010ABD, internet devi Google insan vücudunun tamamının haritasını çıkaran yeni bir ağ tarayıcısı geliştirdi. İsmini google body olarak belirledi.

Bugün Doğanlar (17 Aralık);
1267Go-Uda, Japonya'nın 91. İmparatoru
1778Sir Humphry Davy, İngiliz kimyacı, fizikçi
1797Joseph Henry, ABD'li fizikçi
1903Erskine Caldwell, "Tütün Yolu" romanı ile tanınan ABD'li yazar
1937John Kennedy Toole, ABD'li yazar
1946Eugene Levy, Kanadalı aktör, televizyon yönetmeni, yapımcısı ve yazar
1948Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye,siyasetçi
1958Roberto Tozzi, İtalyan atlet
1973Nevzat Süs, Tiyatro sanatçısı
1975Milla Jovovich, Ukraynalı model, artist
1976Edward Aguilera, İspanyol bir şarkıcı
1981Tolgahan Sayışman, Türkiye'li model, oyuncu

Bugün Ölenler (17 Aralık);
535Ankan, Japonya'nın 27. İmparatoru
1273Mevlâna Celâlleddin-i Rumî, Mutasavvıf, şair
1830Simon Bolivar, Güney Amerika bağımsızlık savaşı önderi
1860Désirée Clary, İsviçre Kraliçesi
1897Alphonse Daudet, Fransız yazar (d. 1840)
1933Hasan Fehmi Hoca, Kastamonu milletvekili
1907William Thomson, İngiliz fizikçi (Lord Kelvin)
1909II. Leopold, Belçika kralı
1956Ercüment Ekrem Talu, Yazar
1964Victor Franz Hess, Avusturyalı, Nobel ödüllü fizikçi
1969Hadi Hün, Tiyatrocu
1981Cemal Tural, Eski genelkurmay başkanı Orgeneral
1987Marguerite Yourcenar, Belçikalı yazar
1988Hüseyin Kutman, Tiyatro ve sinema sanatçısı
1992Dana Andrews, ABD'li aktör (d. 1909)
1995İsa Yusuf Alptekin, DoğuTürkistan Liderlerinden (D.1901)
2009Jennifer Jones, Oscar sahibi ABD'li oyuncu
2011Kim Jong-il, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'nin eski ulusal lideri (d. 1941)
2011Cesaria Evora, Cabo Verde'li şarkıcı
resized_b1a82-1e66f456mevlana.jpg

D
ünyayı, “ruhun bedende hapsolduğu geçici bir durak” olarak tanımlayan Mevlânâ Celaleddin-i Rumî, bundan tam 811 yıl önce bugün Afganistan toprakları içerisinde yer alan Belh kentinde doğdu. 30 Eylül 1207’de doğan Mevlana, Belh’den göçettikten sonra 21 yaşına geldiğinde, Selçuklu İmparatorluğu döneminde Konya’ya yerleşti. Hayatının geri kalanını burada geçirdi. 17 Aralık 1273’de Konya’da vefat etti. Ölüm günü anma törenleri, düğün günü ya da vuslat günü manasına gelen “Şeb-i Arûs“ olarak adlandırıldı.

Beş önemli manzum ve mensur eser veren Mevlana’nın eserleri arasında en bilineni Mesnevi’dir. Mesnevî her ne kadar klâsik Doğu edebiyatının bir şiir tarzı ise de "Mesnevî" denildiği zaman akla "Mevlâna'nın Mesnevî'si" gelir. Mevlâna, Kâtibi Hüsameddin Çelebi'nin söylediğine göre, Mesnevî beyitlerini Meram'da gezerken, otururken, yürürken hatta sema ederken söyledi.

Mevlana’nın asırları aşan eserleri
Halen Mevlâna Müzesi'nde sergilenen 1278 tarihli, elde bulunan en eski Mesnevî nüshasına göre, beyit sayısı 25 bin 618’dir. Diğer eseri Dîvân-ı Kebîr "Büyük Defter" veya "Büyük Dîvân" manasına gelir. Mevlâna'nın çeşitli konularda söylediği şiirlerin tamamı bu divandadır. Dîvân-ı Kebîr 21 küçük divan (Bahir) ile Rubâî Dîvânı'nın bir araya getirilmesiyle oluştu. Dîvân-ı Kebîr'in beyit adedi 40 bini aşmaktadır. Mevlâna, Dîvân-ı Kebîr'deki bazı şiirlerini Şems Mahlası ile yazdığı için bu divana, Dîvân-ı Şems de denilmektedir. Divanda yer alan şiirler vezin ve kafiyeler göz önüne alınarak düzenlendi.

Fihi Ma Fih (Onun içindeki içindedir), Mevlâna'nın çeşitli meclislerde yaptığı sohbetlerin, oğlu Sultan Veled tarafından toplanması ile meydana geldi. 61 bölümden oluşmaktadır. Bu bölümlerden bir kısmı, Selçuklu Veziri Süleyman Pervane'ye hitaben kaleme alındı.
Eserde bazı siyasi olaylara da temas edildiğinden, aynı zamanda tarihi bir kaynak olarak da kabul edilmektedir. Eserde cennet ve cehennem, dünya ve ahiret, mürşit ve mürit, aşk ve sema gibi konular işlendi.
Mecâlis-i Seb'a (Yedi Meclis), adından da anlaşılacağı üzere Mevlâna'nın yedi meclisinin, diğer bir deyimle vaazının not edilmesinden meydana geldi. Mevlâna'nın vaazları, Çelebi Hüsameddin veya oğlu Sultan Veled tarafından not edildi, ancak özüne dokunulmamak kaydı ile eklentiler yapıldı.
Mektubat, Mevlâna'nın başta Selçuklu hükümdarlarına olmak üzere, devrin ileri gelenlerine nasihat için, kendisinden sorulan ve halli istenilen dini ve ilmi konularda aydınlatmak için yazdığı 147 adet mektuptur.
resized_343e2-8d613875qgwla3.jpg

Bugün müze olarak kullanılmakta olan Mevlâna Dergâhı’nın yeri, Selçuklu Sarayı’nın Gül Bahçesi iken bahçe, Sultan Alâeddin Keykubad tarafından Mevlâna’nın babası Sultânü’l-Ulemâ Bâhaeddin Veled’e hediye edildi.
Mevlevilikte sema neden yapılır?
Mevlâna’nın düşünce ve eserlerinin ana teması ve mesajı Allah’a ve Allah’ın yarattıklarına duyulan aşktır. Felsefesinin odağında insanlık vardır. Amacı insanı kamile ulaşmak ve diğerlerinin de bu düzeye ulaşmasına yardımcı olmaktır. Sema, Mevlevilikte Allah’a ulaşmanın, onunla bir olmanın, ilahi hakikate erişmenin bir yolu olarak görüldü. Günümüzde Mevlana’nın mesajı ve öğretisi her din ve kültürden insanı kendisine çekmekte ve bu mesaj barış ve ahenk içinde yaşamanın yolunu göstermektedir.
resized_5ad75-4179e425ro2lvb.jpg

Mevlana’nın manevi mirası
Yaşamını "Hamdım, piştim, yandım" sözleri ile özetleyen Mevlâna ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu. O öldüğü zaman sevdiğine, yani yaradanına kavuşacaktı. Onun için Mevlâna ölüm gününe düğün günü veya gelin gecesi manasına gelen "Şeb-i Arus" diyordu ve dostlarına ölümünün ardından üzülmeyin diyerek vasiyet ediyordu.

Onun düşüncesinde ve fikirlerinde ölüm hiçbir zaman yokluk olarak kabul edilmedi. "Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız, bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir" diyerek gönüllerdeki ölümsüzlüğe dikkat çekti.

“Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeyiz, şu tertemiz tarlaya başka bir tohum ekmeyiz biz” “Mademki sen bensin, ben de senim, niceye şu senlik benlik” diyen Mevlâna’nın insanlar arasında sevgi, barış ve uyumun sağlanmasını gaye edinen vizyonu ve mesajı insanlık için bugün her zamankinden daha anlamlıdır.
resized_0ea10-b10f97e6dogy7x.jpg

Mevlâna’dan gönülden gönle kazınan birkaç şiir:

Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu,

Dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir

- - -

Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir.

Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır.

- - -

Meyve ekşi bile olsa, olmadıkça ona ham derler.

- - -

Sevgide güneş gibi ol,

Dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol,

Hataları örtmede gece gibi ol,

Tevazuda toprak gibi ol,

Öfkede ölü gibi ol,

Her ne olursan ol,

Ya olduğun gibi görün,


Ya göründüğün gibi ol.

- - -

Gene gel, gene

Ne olursan ol,

İster kafir ol, ister ateşe tap, ister puta,

İster yüz kere tövbe etmiş ol,

İster yüz kere bozmuş ol tövbeni.

Umutsuzluk kapısı değil bu kapı;

Nasılsan öyle gel.


2.jpgAmerikalı mucitler Wilbur ve Orville Wright ya da daha aşina olduğumuz isimleriyle Wright kardeşler, uçağı icat ederek tarihe isimlerini altın harflerle yazdırdılar. 1903 yılında ilk motorlu ve yönlendirilebilir uçağı yapan kardeşler, bundan kısa süre sonra da tam fonksiyonel bir uçakla ilk uçuşlarını gerçekleştirdiler ve yeni yüzyılın başında yepyeni bir çağın kapılarını açtılar.

Çocuklukları ve Hayatları Nasıldı?

İki kardeşin büyüğü olan Wilbur 16 Nisan 1867 yılında Millville, İndiana’da ailenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Milton Wright Protestan bir rahipti ve annesiyse Susan Catherine Koerner’di. 1871’de doğan kardeşi Orville ise aralarındaki dört yaşa rağmen en yakın arkadaşıydı.

Tuhaftır ki dünyanın seyrine değiştirecek bir buluşa imza atacak bu mucit kardeşlerin ikisi de liseden sonra eğitim almamışlardı. Ancak onların aksine ailenin beşinci ve en küçük çocuğu olan Katherine isimli kız kardeşleri ailede üniversiteye giden tek kişiydi.

Babaları Milton Wright vaaz vermek için sık sık seyahatlere çıkar, bu yolculukların dönüşlerinde de çocuklara çeşitli oyuncaklar getirirdi. 1878’de yine kilisedeki görevi gereği çıktığı bir seyahatin dönüşünde çocuklarının hayatını değiştirecek bir helikopter modelini de yanında getirdi. Mantar, bambu ve kağıttan imal edilmiş olan modelin bir paket lastiği aracılığıyla döndürülebilen pervaneleri bile vardı. Fransız havacılığının öncüsü kabul edilen Alphonse Penaud tarafından tasarlanan bir helikopterden esinlenilerek yapılan oyuncak, Wilbur ve Orville için ömür boyu sürecek bir uçma tutkusunun başlangıcı oldu.

Wilbur oldukça çalışkan ve akıllı bir öğrenciydi. Dışa dönük ve hareketli kişiliğiyle de dikkat çeken genç Wright, liseden mezun olduğu 1886 yılında Yale Üniversitesi’ne kaydolmaya hazırlanıyordu. Ancak bir hokey maçında yüzünden ciddi şekilde yaralanan Wilbur, sakatlığını atlattıktan sonra dahi kendini uzun süre toparlayamadı ve sonunda üniversite planlarını iptal etmesine neden olacak bir depresyona girdi. Bu sürenin çoğunu ailesinin evinde kitap okuyarak geçiren genç adam bir yandan da verem hastası annesine bakıyordu.

1889’da anneleri Suzan Koehner ölünce iki kardeş West Side News adını verdikleri kendi gazetelerini çıkarmaya başladılar. Wilbur gazetenin editörlüğünü yaparken Orville de yayımcılığını üstlenmişti. O sıralar Amerika Birleşik Devletleri’nde hızla popülerlik kazanan bisiklete de merak salan Wright kardeşler 1892 yılında bir de bisiklet dükkanı açtılar. Bu dükkanda bisiklet tamiri yapmanın yanında ilk üretimleri sayılabilecek, kendileri tasarladıkları bisikletleri de satıyorlardı.
0.jpg
Uçak Nasıl İcat Edildi?

Her zaman farklı mekanik projeler tasarlayan ve dönemin bilimsel araştırmalarından haberdar olan Wright kardeşler, Alman havacı Otto Lilienthal’ı da yakından takip ediyorlardı. Lilienthal bir planör kazasında hayatını kaybedince Amerikalı kardeşler onun kaldığı yerden uçuş araştırmalarını sürdürmeye karar verdiler. Böylece kendi tasarımlarını üretmek ve test etmek için Kuzey Carolina’da bulunan ve güçlü rüzgarlarıyla bilinen Kitty Hawk’a gittiler.

Uçuş için uygun kanatları tasarlamaya çalışırken kuşların havada kanatlarını eğme açılarını gözlemleyen kardeşler bu hareketleri kopyalamak amacıyla kanat eğimi adını verdikleri yeni bir uçuş terimini ortaya attılar. Bu eğimi kontrol etmek için bir dümen geliştiren Wright kardeşler böylelikle o güne kadar yapılmış planörlerden tamamıyla ayrı, kontrol edilebilir bir uçan makine icat etmiş oldular. 1903 yılının Aralık ayında ilk uçağın test sürüşünü yapan Wilbur, tam 59 saniye havada kalarak ve 250 metrenin üzerinde seyrederek o dönem için inanılması güç bir ilki gerçekleştirdi.

Ne yazık ki bu başarıları gerçekten de hem basına hem de uçuş alanında çalışan kimselere inanılmaz gelmiş olacak ki dünya çapında tanınmaları kolay olmadı. Amerika Birleşik Devletleri’nde aradıklarını uzun süre bulamadılar. Böylece Wilbur Wright 1908’de icatlarının tanıtımını başka ülkelerde yapmak için Avrupa’ya gitti. Mucit kardeşlerin hak ettikleri şöhrete kavuşmaları da burada gerçekleşti.

Nasıl Ünlü Oldular?

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki hayal kırıklığından sonra aradığını Fransa’da bulan Wilbur, burada birçok politikacının ve gazetecinin huzurunda deneme uçuşları gerçekleştirdi. 1909 yılında küçük kardeşleri Katherine’yi de yanına alan Orville Avrupa’ya abisinin yanına gitti. Avrupa’da hızla ünlenen Wright kardeşler sık sık kraliyet üyelerince ağırlanmaya ve basında boy göstermeye başladılar. İlk uçaklarını Avrupa’da satmaya başlayan Wilbur ve Orville anavatanlarına şöhretle geri döndüler ve takip eden yıllarda iki kıtada birden imzaladıkları satış anlaşmalarıyla zengin birer işadamı oldular.

İki kardeş tüm hayatları boyunca yakınlıklarını sürdürdüler ve icatlarının gelirini eşit olarak paylaştılar. Ancak perde arkasında elbette bir iş bölümü vardı. Wilbur Wright kardeşi Orville’e nazaran işin muhasebesi, pazarlaması ve kurdukları şirketin yönetimiyle daha yakından ilgileniyordu.

Ölümleri ve Mirasları

Wilbur 1912 yılında Boston’a yaptığı bir gezi sırasında hastalandı. Tifo teşhisi konan Wright, henüz 45 yaşındayken Ohio’da ailesinin evinde vefat etti. Babası Milton Wright onun hakkında günlüğünde şöyle yazdı: “Önemli neticelerle dolu kısa bir hayat. Amansız bir zeka, vakur bir mizaç, bağımsız bir ruh ve büyük bir alçakgönüllülük. Gerçeği gören ve o gerçeği kovalarken yaşanıp bitmiş bir hayat.”

downloa1d.jpgİsa Yusuf Alptekin;
1901 yılında Doğu Türkistan'ın Kaşgar vilayetine bağlı Yenihisar kazasında dünyaya geldi. Öğrenimini Doğu Türkistan'da tamamladıktan sonra çeşitli memuriyet görevlerinde bulundu.

1926 yılında Batı Türkistan'a geçerek burada milli mücadele taraftarlarıyla irtibata geçti. 1931'de Hoca Niyaz tarafından başlatılan ayaklanma sırasında Doğu Türkistan'daki valilerin halka yaptıkları zulmü Çin hükümetine anlatarak, bu durumun önlenmesini, aksi takdirde ayaklanmanın yayılacağını, Rusya'nın işgalinin sözkonusu olacağını anlattı. Ayaklanma sırasında ve sonrasında milliyetçilik faaliyetlerini sürdürdü.

1936 yılında Çin Meclisi üyeliğine de seçildi. Mücadelesini daha çok siyasi alanda yoğunlaştırmıştı. 1944'de İli'de başlayan ayaklanma neticesi kurulan hükümete girmesini İlililer istemedi. Ancak 3 yıl sonra Doğu Türkistan Hükümeti'nin başkanlığı Türkler'e verildiğinde hükümetin genel sekreterliğine getirildi. Bir yıldan fazla kaldığı bu görev esnasında, milliyetçi, anti-emparyalist ve anti-komünist politikalar sebebiyle, Rusya'nın ve Çin'in tepkilerini üzerine çekti.
download.jpg
1949'da Çin'in Doğu Türkistan'ı işgali ile birlikte o günkü Hindistan'ın Keşmir eyaletine iltica etti.

1954 yılında Türkiye'ye geçti. Türkiye'ye gelir gelmez İstanbul'da Doğu Türkistan Göçmenler Cemiyeti'ni kurarak, bundan sonraki faaliyetlerini Doğu Türkistan davasının dünya kamuoyuna anlatılmasında yoğunlaştırdı. Yabancı ülke yöneticileri nezdinde olduğu kadar Türkiye hükümetleri nezdinde de Doğu Türkistan davasının anlatılması için mücadele verdi. Parti liderleriyle görüştü. Başbakan ve cumhurbaşkanlarıyla görüştü.

Bu günden itibaren Doğu Türkistan Türkleri'nin durumunu bütün dünyaya anlatmaya devam etti. Bütün ömrünü bu konuya vakfetti.
images.jpg
İsa Yusuf Alptekin 17 Aralık 1995 gecesi vefat etti.
 
Son düzenleme:
Geri
Üst