24.07.2020 Tarihte Bugün- 24 Temmuz;

Akif Er

Aktif Üye
Yönetici
Vip Üye
8 Kas 2019
311
79
28
24.07.2020 Tarihte Bugün- 24 Temmuz;

1823Şili'de kölelik yasaklandı.
1866Tennessee, Amerikan İç Savaşı sonrasında birliğe tekrar kabul edilen ilk eyalet oldu.
1901Yazar O. Henry, zimmet suçundan Austin, Texas'ta üç yıl kaldığı hapishaneden iyi hal nedeniyle salıverildi.
1908II. Meşrutiyet'in ilanı. 29 yıldır askıda olan Osmanlı Anayasası yeniden yürürlüğe girdi.
1911III. Hiram Bingham, Machu Picchu'yu (İnka'ların kayıp şehri) yeniden keşfetti.
1915Şikago'da yolcu gemisi battı: 845 kişi öldü.
1923Günümüz Türkiye'sinin sınırlarının çizildiği Lozan Antlaşması imzalandı.
1931Pittsburgh'da (Pensilvanya) yaşlılar evinde çıkan yangında 48 kişi öldü.
1936İspanya hükümeti iç savaş nedeniyle dünyadan yardım istedi.
1943II. Dünya Savaşı: İngiliz ve Kanada uçakları geceleri, ABD uçakları gündüzleri Hamburg'u bombaladı. Kasım'da operasyon bittiğinde 9.000 ton patlayıcı kullanılmış, 30.000 den fazla insan ölmüş ve 280.000 bina yıkılmış olacaktı.
1950Gazeteciler Cemiyeti sansürün kaldırılışını Basın Bayramı ilan etti.
1952Merzifon ve Akşehir’de sel: 77 ev yıkıldı, 500 büyükbaş hayvan öldü, tarım alanları sular altında kaldı.
1955Ekrem Koçak 800 metrede Akdeniz Oyunları rekoru kırarak birinci oldu.
1958Türkiye’nin Kıbrıs’a asker gönderme önerisini İngiltere reddetti.
1959Irak’ta 1000 kadar Kerkük Türkmeni’nin katledildiği açıklandı.
1960Basın Ahlak Yasası imzalandı.
1963Sendikalar Kanunu ile Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu çıktı.
1967Dokunulmazlığı kaldırılan Türkiye İşçi Partisi İstanbul Milletvekili Çetin Altan iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
196711 Mayıs’ta greve giden ve haklarını almak için Ankara’ya yürüyüşe geçen Manisalı 90 temizlik işçisi 930 kilometre kat ederek Ankara’ya vardı.
1968Polisin İstanbul Teknik Üniversitesi Yurdu’nu bastığı sırada dövdüğü gençlerden Hukuk Fakültesi öğrencisi Vedat Demircioğlu sekiz gün komada kaldıktan sonra öldü.
1974Yunanistan’da yedi yıldır süren cunta yönetimi sona erdi; sürgündeki Konstantin Karamanlis hükümeti kurmak üzere geri döndü.
1977Dört gün süren Libya-Mısır savaşı sona erdi.
1985Yeşilköy Havaalanı'na, Atatürk Havalimanı adı verildi.
1986Kartal, İstanbul’da tren kazası: 9 ölü, 18 yaralı.
2020Ayasofya Camii İbadete Açıldı; Bir Cuma namazı ile Ayasofya 86 yıl sonra İbadete Recep Tayyip Erdoğan Tarafından Açıldı...

Tarihte Bugün Doğanlar (24 Temmuz);
1783Simón Bolívar, Güney Amerikalı devrimci lider
1802Alexandre Dumas, père, Fransız yazar (ö. 1870)
1803Adolphe Adam, Fransız besteci (ö. 1856)
1844İlya Repin, Rus ressam (ö. 1930)
1857Henrik Pontoppidan, Danimarkalı yazar (ö. 1943)
1864Juan Vicente Gómez, 1908-1935 arasında Venezuela diktatörü
1897Amelia Earhart, ABD'li havacı ve yazar
1922Namık Kemal Şentürk, İzmir valisi
1931Ermanno Olmi, İtalyan yönetmen
1936Dan Inosanto, Bruce Lee'nin öğrencisi
1938José Altafini, İtalyan futbolcu
1939Walt Bellamy, ABD'li basketbolcu
1952Gus Van Sant, ABD'li yönetmen ve müzisyen
1954Erdoğan Arıca, Türk futbolcu, teknik direktör
1963Karl Malone, ABD'li eski basketbolcu
1965Süleyman Nevzat Korkmaz, Türk siyasetçi
1969Jennifer Lopez, ABD'li aktrist, latin pop müzik şarkıcısı, moda tasarımcısı ve dansçısı
1969Uzay Heparı, Türk besteci ve yapımcı (ö. 1994)
1972Burak Şendağ, Türk Tango bestecisi, bandoneonist ve piyanist
1973Evren Duyal, Türk tiyatrocu, sinema oyuncusu
1975Torrie Wilson, ABD'li model ve güreşçi
1975Eric Szmanda, ABD'li sinema oyuncusu
1976Tiago Monteiro, Portekizli Formula 1 sürücüsü
1977Mehdi Mahdavikia, İranlı futbolcu
1979Rose Byrne, Avustralyalı oyuncu
1979Cristian Rodrigo Zurita, Arjantinli futbolcu
1981Summer Glau, ABD'li dansçı, sinema ve dizi oyuncusu
1982Anna Paquin, Akademi ödülü sahibi Kanadalı oyuncu
1982Vyacheslav Krendelev, Türkmenistanlı futbolcu
1983Daniele De Rossi, İtalyan futbolcu
1984Debby Stam, Hollandalı voleybolcu
1985Onur Şan, Türk şarkıcı
1987Merve Sevi, Türk oyuncu
1989Eko Yuli Irawan, Endonezyalı halterci

Tarihte Bugün Ölenler (24 Temmuz);
1862Martin Van Buren, ABD'nin 8. başkanı (d. 1782)
1927Ryunosuke Akutagawa, Japon yazarı (d. 1892)
1957Sacha Guitry, Fransız aktör, yönetmen, senarist (d. 1885)
1980Peter Sellers, İngiliz aktör (d. 1925)
1941Afife Jale, ilk Türk kadın tiyatro oyuncusu (d. 1902)
1974James Chadwick, Nobel ödüllü İngiliz fizikçi (d. 1891)
1986Fritz Albert Lipmann, Nobel ödülü kazanmış Alman asıllı ABD'li biyokimyacı (d. 1899)
1991Isaac Bashevis Singer, Nobel ödülü kazanmış Polonya asıllı ABD'li yazar (d. 1902)
1995Sadık Ahmet, mensubu olduğu Batı Trakya Türkleri'nin hakları için verdiği mücadele ile tanınmış bir tıp doktoru ve siyasetçi (d. 1947)
2002Adnan Yücel, Türk Şair (d. 1953)
2004Bob Azzam, Fransa'da ün kazanmış Mısırlı şarkıcı (d. 1925)

0x0-ayasofya-ne-zaman-yapildi-ayasofya-camii-tarihi-hikayesi-ve-onemi-1595571642022.jpgSon dakika! Ayasofya’da tarihi cuma
Danıştay kararı ile müzeden camiye çevrilen Ayasofya'nın 4 minaresinden sırayla okunan ezanın ardından ilk namaz eda edildi. Erbaş'ın kılıç geleneği ile irad ettiği hutbenin ardından ilk cuma namazı da kılındı. Erdoğan ile Bahçeli'nin katılımıyla Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi açılışı Kur'an-ı Kerim tilavetleri ile başladı. Erdoğan namaz öncesi Kur'an-ı Kerim okurken Diyanet İşleri Başkanı Erbaş da cuma duasını okudu.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay kararı ile müzeden camiye çevrilen Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’ne geldi
Erdoğan’ı alanda Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş karşıladı.
Erdoğan’ın yanısıra açılışa katılan bazı isimler şöyle:
* MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli
* Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay
* TBMM Başkanı Mustafa Şentop
4d58175c-a83c-40a3-bc70-fa76295008db-1.jpg
* İçişleri Bakanı Süleyman Soylu
* Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak
* Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy
* Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar.
AYASOFYA’NIN AÇILIŞI
Ayasofya’daki ilk cuma programı Kur’an-ı Kerim tilavetleri ile başladı.

Erdoğan namaz öncesi Kur’an-ı Kerim okudu.
Kur’an-ı Kerim tilavetlerinin ardından Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, okunan hatimlerin ve surelerin duasını yaptı.
resimid_116862581_11686258.jpg
(FOTO: REUTERS)
Ayasofya minarelerinden önce sela okundu.
Ayasofya’nın 4 minaresinden sırayla ezan okundu.
214de7e4-f960-4fbd-afcd-d78ae07a0ab0.jpg
13.45 itibarıyla ilk namaz eda edildi.
Erbaş’ın kılıç geleneğiyle irad ettiği cuma hutbesinin ardından ilk cuma namazı kılındı.
KILIÇ GELENEĞİ

Osmanlı’dan kalan bu geleneğe göre cuma ve bayram hutbeleri için minbere kılıçla çıkılıyorç Kılıçla verilen mesaj ise ‘diyanettv’nin sitesine göre sağ ele alınan kılıç, “kullanma” niyetini ortaya koyarken düşmanı korkutmayı amaçlıyor. Hutbelerde kılıç sol ele alınıyor. Bu da, dosta güven verme amacını taşıyor.
NELER YAŞANDI?
Sabah namazı için gelen vatandaşlar bölgeye alınmayınca yoğunluk oluşturdu.
Ellerinde seccadelerle gelen vatandaşlar caminin bulunduğu bölgedeki güvenlik noktalarında durduruldu.
resimid_116854401_11685440.jpg
(FOTO: DHA)
Bunun üzerine bazı vatandaşlar başka camilere giderken, bazıları ise güvenlik noktalarında saf tutarak namaz kıldı.
AKIN AKIN GELDİLER

Alınan tedbirlere rağmen sabahın erken saatlerinden beri Sultanahmet Meydanı’na gelenler polisin oluşturduğu kontrol noktalarında tekbirler getirerek yığılmış durumda. Sosyal mesafeye uyulmadığı ve zaman zaman izdiham varan görüntülerin ortaya çıktığı gözlendi.
(FOTO: DHA)
YOLLAR KAPATILDI
Cuma namazı ve güvenlik tedbirleri için birçok yol dün akşam 20.00’dan itibaren trafiğe kapatıldı. Sahil Yolunu, Aksaray ve Unkapanı üzerinden Atatürk Köprüsü’ne bağlayan Gazi Mustafa Kemal Caddesi ve Atatürk Bulvarı, trafiğe açıkken, bu iki caddeyi kesen ve tarihi yarımada bölümündeki tüm yolar trafiğe kapatıldı.
(FOTO: REUTERS)
DÜZEN İŞARETLEMESİ
Cuma namazı için cami çevresine binlerce kişinin gelmesi beklenirken, namaz kılınacak alanlarda saf düzenlemesi yapıldı. İşaretlemelerle kıble yönü gösterilirken, corona virüsü salgınına karşı 1 buçuk metre mesafeli saf düzeni çizimleri yapıldı.
21 BİN POLİS GÖREVDE
Cuma namazı için tarihi yarım adada yaklaşık 1.5 milyon metrekarelik bir bölgede güvenlik önlemi alınarak, bir çok noktaya güvenlik bariyeri yerleştirildi. Tedbirler kapsamında yaklaşık 50 bin polisin çalıştığı İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde çalışan 21 bin polis, Ayasofya ve çevresinde görev aldı.


1595565595205.png
Lozan Barış Antlaşması, 1. Dünya Savaşı sonucunda 24 Temmuz 1923'te İsviçre'nin Lozan şehrinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) temsilcileriyle Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika ve Yugoslavya temsilcileri tarafından, Leman Gölü kıyısındaki Beau-Rivage Palace'ta imzalandı.


24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Barış Antlaşması'nın etkilerini günümüze kadar devam etti.


İsviçre'nin Lozan şehrinde 97 yıl önce imzalanan antlaşma, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu belgesi kabul edildi.

SINIRLARI BELİRLEYEN KARARLAR ALINDI
20 Kasım 1922'de Lozan'da başlayan görüşmelerde ilk olarak Osmanlı borçları, Türk-Yunan sınırı, boğazlar, Musul, azınlıklar ve kapitülasyonlar üzerinde uzun görüşmeler yapıldı.

23 Nisan 1923'te yeniden başlayan görüşmeler sonunda varılan anlaşmaya göre, Suriye sınırı 20 Ekim 1921'de imzalanan Ankara Antlaşması ile belirlendiği şekilde kabul edildi.

23 Nisan 1923'te yeniden başlayan görüşmeler sonunda varılan anlaşmaya göre, Suriye sınırı 20 Ekim 1921'de imzalanan Ankara Antlaşması ile belirlendiği şekilde kabul edildi.

Irak sınırının ileride İngiltere ve TBMM arasında yapılacak bir görüşme ile belirlenmesine karar verilirken, Yunanistan sınırı, Mudanya Antlaşması'nda olduğu gibi kabul edilmiş ancak savaş tazminatı olarak Yunanistan Karaağaç'ı Türkiye'ye bırakmıştı.

Antlaşmayla Sovyet sınırı, Gümrü, Moskova ve Kars Antlaşması ile belirlendiği gibi kaldı, Doğu Anadolu'da bir Ermeni Devleti kurulmasından vazgeçildi.

Kapitülasyonlar ise Lozan Antlaşması ile kesin olarak kaldırıldı. Bozcaada ve Gökçeada Türkiye'ye, On İki Ada İtalyanlara, diğer adalar ise Yunanistan'a bırakıldı. Ancak 2. Dünya Savaşı’ndan sonra İtalya’nın On İki Ada’dan çekilmesiyle buralar Yunanistan’a bırakıldı.

Lozan'da üzerinde en çok durulan başlıklardan biri olan Boğazlar konusu da 20 Temmuz 1936'da imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile çözüme kavuşturuldu.

Türkiye’nin Lozan Antlaşması onay metni ve Mustafa Kemal Atatürk'ün 1923 tarihli mührü, ilk kez Paris'teki Ordu Müzesi'nde sergilendi

EGEMEN VE BAĞIMSIZ TÜRK DEVLETİ İÇİN BÜYÜK ADIMLAR ATILDI

Lozan Antlaşması uyarınca Türk Devleti'nin sınırları içindeki yabancı okulların Türk kanunlarına uyması, okulların öğreniminin Türk Devleti tarafından düzenlenmesi kayıt altına alındı.

Fener Rum Patrikhanesi'nin yabancı kiliselerle ilişki kurmaması şartıyla Türkiye'de kalması kabul edilirken, azınlıklara verilen ayrıcalıklar kaldırılmış, tüm azınlıklar Türk vatandaşı kabul edilmişti.

Anlaşmayla İstanbul'daki Rumlar hariç diğer yerlerdeki Rumların Yunanistan'a, Batı Trakya hariç diğer illerdeki Türklerin ise Türkiye'ye gönderilmesi suretiyle iki ülke arasında nüfus mübadelesine karar verildi.

Milli Mücadele hareketi, bağımsızlık için uğraşan diğer dünya milletlerine örnek olurken Lozan Antlaşması dünyanın en uzun süreli barış antlaşmalarından biri olarak etkisini bugüne kadar sürdürmeye devam etti.

ANTLAŞMA'NIN YAPILDIĞI OTEL
Dünyaca ünlü saat markaları ve çikolatalarıyla ünlü İsviçre, pek çok tarihi diplomatik görüşmelere ev sahipliği yapan, arabulucu ülke olarak da biliniyor.

Türkiye'nin sınırlarının çizildiği Lozan Barış Antlaşması'nın imzalandığı Beau Rivage Palace Oteli aradan geçen yıllar içerisinde pek çok önemli uluslararası görüşmelere ev sahipliği yapmaya devam etti.

Otel, İran nükleer müzakereleri ve en son 2016 Ekim ayında Suriye konulu toplantı gibi birçok diplomatik görüşmeye şahit oldu.

EN UZUN SÜRELİ BARIŞ ANTLAŞMALARINDAN BİRİ
I. TBMM tarafından imzalanan, II. TBMM tarafından onaylanan antlaşmayla, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı ve Misak-ı Milli, itilaf devletleri tarafından resmen tanındı ve kabul edildi, Sevr Antlaşması geçersiz hale geldi.

Türkiye, savaş tazminatı ödemekten kurtuldu, ülke sınırları Irak sınırı hariç belli oldu ve Türkiye açısından I. Dünya Savaşı sona erdi.

Milli Mücadele hareketi, bağımsızlık için uğraşan diğer dünya milletlerine örnek olurken Lozan Antlaşması dünyanın en uzun süreli barış antlaşmalarından biri olarak etkisini bugüne kadar sürdürmeye devam etti.

1595566182969.png
Afife Jale (1902,
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
,
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
- 24 Temmuz 1941, İstanbul),
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
oyuncu. 3 Nisan 1919'da,
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
'ın
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
adlı oyununda Emel rolü ile
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
sahneye çıkan ilk Müslüman kadın oyuncu oldu. Asıl ismi Afife olan sanatçı, bu oyunda «Jale» takma ismini kullanmış ve daha sonraları Afife Jale adıyla anılmaya başlanmıştır.
1902 yılında İstanbul'un
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
semtinde dünyaya geldi. Babası Hidayet Bey, annesi Methiye Hanım, kardeşleri Behiye Hanım ve Salâh Bey'dir.
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
'nde eğitim görmüş,
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
'nin 10 Kasım 1918'de tiyatro kursları için açtığı sınavı kazandı. Müslüman kadınların sahneye çıkmasının halen geleneksel olarak yasaktı ancak Darülbedayi, Müslüman kadınların sadece kadınlara özel gösterilerde oynayacakları gerekçesiyle Müslüman kadınları bünyesine almıştı. Afife Hanım, kabul edilen beş Müslüman kadından biri idi. Diğer hanımlardan üçü kursu bıraktı; Refika Hanım suflör olarak Darülbedayi kadrosunda yer aldı. Afife Hanım ise mülazim artistlik (stajyer oyuncu) kadrosuna girdi. 1920 yılına kadar oyunların provalarına katıldı, fakat sahneye çıkamadı

1919 yılının 13 Nisan gecesi Kadıköy'deki Apollon Sineması'nda ilk gösterimi yapılacak olan, Hüseyin Suat'ın Yamalar adlı oyununda, Emel rolünü oynayan
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
'ın Paris'e gidişi üzerine onun yerine “Jale„ takma adı ile sahneye çıktı. Böylece sahneye çıkan ilk Türk kadını olarak tarihe geçti. O günden sonra “Afife Jale” olarak anılan Afife Hanım, ertesi hafta Tatlı Sır oyunu ile sahneye çıktı ve o gece polis tarafından tutuklanmak istendi.
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
'ın yardımıyla kaçtı. Üçüncü piyesi olan Odalık oynanırken tiyatro polis tarafından basıldı ve tutuklanmamak için kaçmak zorunda kaldı. Babası Hidayet Bey, tiyatro oyuncusu olmasına karşı idi. Afife Hanım, ayrılmak zorunda kaldı. Dahiliye nezaretinin Müslüman kadınların kesinlikle sahneye çıkamayacaklarına dair bildirisi Darülbedayi Yönetim Kurulu’na ulaştırılınca işten çıkarıldı.

Yaşadığı sıkıntılar nedeniyle şiddetli baş ağrıları çeken Afife Hanım, doktorunun
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
tedavi yoluna gitmesi üzerine morfin bağımlısı oldu.
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
Birkaç yıl sonra Burhanettin Tepsi Kumpanyası ile Anadolu'da turneye çıktı; daha sonra da
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
'nin Milli Sahne'siyle çeşitli kentlerde temsiller verdi. 1923 yılında Türkiye'de
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
sonra yeni rejim Türk kadınlarının sahneye çıkması önündeki yasal engeller kaldırmış, tersine kadınların sahneye çıkmasına destek olmuştu. Ancak morfin bağımlılığı nedeniyle sanatçının sağlığı bozuldu ve tiyatroyu bırakmak zorunda kaldı.
1928 yılında gittiği bir
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
konserinde ona tamburuyla eşlik eden
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
ile tanıştı ve 1929 yılında evlendi.
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
, Nereden Sevdim O Zalim Kadını, Anladım Sevmeyeceksin Beni Sen Nazlı Çiçek gibi birçok şarkıyı onun için bestelediği düşünülür. Ancak Afife Hanım'ın morfin bağımlılığı evliliklerini olumsuz etkilediği için 1935 yılında boşandılar.
Uyuşturucu bağımlılığından kurtulamayan Afife Jale, son yıllarını Darülbedayi' deki dostlarının yardımıyla yatırıldığı
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
' nde geçirdi. Hastanenin morfimanlar koğuşunda 24 Temmuz 1941'de vefat etti. Mezarı Kazlıçeşme Kabristanı'ndadır.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Geri
Üst