27.03.2020 Tarihte Bugün- 27 Mart;

Akif Er

Aktif Üye
Yönetici
Vip Üye
8 Kas 2019
311
79
28
27.03.2020 Tarihte Bugün- 27 Mart;

425İmparator II. Theodosius zamanında, Konstantinopolis'te, Auditorium adıyla ilk yüksekokul açıldı. Okulda 31 profesör, Latince ve Grekçe hitabet ve gramer, hukuk ve felsefe dersleri vermeye başladı.
630Tang Hanedanı Yin Dağları'nda (günümüzde İç Moğolistan) Doğu Göktürk Kağanlığını yendi.
1692Bahadırzade Arabacı Ali Paşa sadrazamlıktan alınarak yerine Bozoklu (Bıyıklı) Mustafa Paşa atandı.
1854Kırım Savaşı: Birleşik Krallık Rusya İmparatorluğuna savaş ilan etti.
1890Louisville, Kentucky'de çıkan fırtınada 76 kişi öldü 200 kişi yaralandı.
1891Servet-i Fünun dergisinin ilk sayısı çıktı.
1918Besarabya ve Moldova Romanya'ya katıldı.
1958Nikita Khrushchev, SSCB'de başbakanlığa yükseldi.
1969Koç Holding'e ait Aygaz tankeri Ege Denizi'nde alabora oldu, 15 kişilik mürettebattan 1 kişi kurtulabildi.
1970Gediz, Kütahya'da deprem oldu, 1087 kişi hayatını kaybetti.
1972Türkiye Halk Kurtuluş Partisi - Cephesi lideri Mahir Çayan ve arkadaşları Ünye Radar Üssü'nden 3 İngiliz teknisyeni kaçırdı.
1976Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil ile ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, Washington, DC'de Savunma İşbirliği Anlaşması'nı imzaladı. Bu anlaşmaya göre, Türkiye üslere izin çıkaracak, ABD de buna karşılık Türkiye'ye yardımda bulunacaktı.
1977Kanarya Adaları'nın Tenerife Havaalanı'nda uçuşa geçmek üzere olan Hollanda Havayolları'na ait Boeing 747 tipi yolcu uçağı, yine havalanmak üzere olan Pan Am'a ait başka bir Boeing ile pistte çarpıştı. Kazada 575 kişi öldü, 70 kişi yaralandı.
1986Hayali mobilya davasında 10 yıldır yargılanan Yahya Demirel tahliye edildi.
1987'Hora' (Sismik-1) gemisinin, petrol aramak için Ege'nin uluslararası karasularına açılmasının Yunanistan'ın petrol aramaları için açıkladığı tarihe rastlaması, iki ülkenin silahlı kuvvetlerini alarma geçirdi.
1994Eurofighter Typhoon ilk test uçuşunu yaptı.
1996ABD Başkanı Bill Clinton, eşi Hillary Clinton ve kızı Chelsea ile Türkiye'ye geldi.
1999Nissan - Renault arasında güç birliği anlaşması imzalandı.

Tarihte Bugün Doğanlar (27 Mart);
1676Francis II Rákóczi, Macar bağımsızlık hareketinin önderi (ö. 1735)
1797Alfred de Vigny, Fransız yazar ve şair (ö. 1863)
1845Wilhelm Conrad Röntgen, Alman fizikçi Nobel Fizik Ödülü sahibi (ö. 1923)
1871Heinrich Mann, Alman yazar (ö. 1950)
1879Edward Steichen, ABD'li fotoğrafçı (ö. 1973)
1886Ludwig Mies van der Rohe, Alman mimar (ö. 1969)
1889Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Anadolu Ajansı'nın kurucularından Türk yazar (ö. 1974)
1891Lajos Zilahy, Macar yazar (ö. 1974)
1893Karl Mannheim, Alman sosyolog
1897Fred Keating, ABD'li aktör (ö. 1961)
1899Gloria Swanson, ABD'li aktris (ö. 1983)
1901Eisaku Sato, Japon siyasetçi, 3 dönem Japon başbakanı
1912James Callaghan, İngiliz politikacı (ö. 2005)
1923Louis Simpson, Jamaica asıllı ABD'li yazar
1924Sarah Vaughan, ABD'li piyanist
1927Mstislav Leopoldoviç Rostropoviç, Sovyet orkestra şefi ve piyanist
1927Coşkun Kırca, Türk politikacı ve diplomat (ö. 2005)
1941Ivan Gašparovič, Slovakyalı politikacı
1946Zeliha Berksoy, Tiyatro Sanatçısı
1953Adnan Yücel, Türk yazar (ö. 2002)
1963Quentin Tarantino, ABD'li film yönetmeni ve oyuncu
1967Talisa Soto, ABD'li aktris ve model
1970Mariah Carey, ABD'li şarkıcı
1970Elizabeth Mitchell, ABD'li oyuncu
1971David Coulthard, İskoç formula yarışçısı
1972Jimmy Floyd Hasselbaink, Hollandalı futbolcu
1974Gaizka Mendieta, İspanyol futbolcu
1975Fergie, R&B şarkıcısı
1977Elías Larry Ayuso, Porto Rikolu basketbolcu
1978Marius Bakken, Norveçli atlet
1988Brenda Song, ABD'li dizi ve sinema oyuncusu
1988Jessie J, İngiliz şarkıcı

Tarihte Bugün Ölenler (27 Mart);
1770Giovanni Battista Tiepolo, İtalyan ressam (d. 1696)
1968Yuri Gagarin, Sovyet kozmonot (d. 1934)
1972Maurits Cornelis Escher, Hollandalı ressam (d. 1898)
1981Mao Dun, Çinli yazar (d. 1895)
1986İhap Hulusi Görey, Türk grafik sanatçısı (d. 1898)
1987Mahmut Cuda, Türk ressam
1991Aldo Ray, ABD'li aktör (d. 1926)
1998Ferry Porsche, Avusturyalı otomobil üreticisi (d. 1909)
2002Billy Wilder, ABD'li yönetmen (d. 1906)
2002Dudley Moore, İngiliz aktör (d. 1935)
2006Stanislaw Lem, Polonyalı yazar (d. 1921)
2007Paul Lauterbur, Amerikalı bilim adamı (d. 1929)

1585285201897.png
MUSTAFA PAŞA, Bozoklu, Bozok / Yozgat yöresinden olduğu için kaynaklarda Bozoklu diye anılır. Ayrıca Bıyıklı, Küçük Sipahi lakapları da kullanılır. Babasının adı Derviş Mehmed’dir. Usta bir binici olarak bölgede görev yapan paşaların dikkatini çekti ve onların hizmetine girdi. Daha o dönemde bu mahareti sebebiyle Küçük Sipahi diye anılmaya başlandı. IV. Mehmed zamanında Cündî olarak kazandığı şöhretten dolayı Enderun’a alındı ve Has Oda’da hizmet gördü. Ardından silâhdarlığa getirildi (Anonim Osmanlı Tarihi, s. 53). Uzun süre silâhdarlık yaptıktan sonra yedinci vezirlik pâyesiyle kaptan-ı deryâ oldu (23 Zilhicce 1091 / 14 Ocak 1681).

Kaptan-ı deryâlığı sırasında Fransa ile kriz yaşandı. Sakız Limanı’nda demirli bulunan dokuz adet Trablus kalyonunun peşine düşen Fransız donanması bunları topa tuttu. Bu sırada şehirde büyük hasar olduğu gibi halktan 110 kişi öldü. Donanmasıyla Sakız’a gelen Mustafa Paşa Fransız gemilerine el koydu. Fransız hükümeti, elçisi vasıtasıyla Osmanlı hükümetine çeşitli hediyelerle kralın özür mektubunu sunduktan başka adada meydana gelen ölüm ve tahribatın karşılığı olarak tazminat ödemeyi kabul etti. Mustafa Paşa zararın tazmini için beş ay kadar adada kaldı ve Fransız donanmasını rehin tuttu. Daha sonra İstanbul’a döndü. Ardından Venedik’e karşı düşünülen sefer için yapılan hazırlıklara nezaret etti, Tersâne-i Âmire’de dördü üç ambarlı olmak üzere on kalyonun inşası için padişahtan izin alındı.

1 Muharrem 1095’te (20 Aralık 1683) azledildi ve Kamaniçe eyaleti valiliğine gönderildi. 1096’da (1685) Özü valiliği ve Lehistan cephesi serdarlığına getirildi. Bunun için Babadağı’ndaki ordunun başına geçti. Kamaniçe’yi muhasara eden Leh kuvvetlerini (Ramazan 1098 / Ağustos 1687) Kırım hanının da yardımıyla geri çekilmeye mecbur etti. Bu arada IV. Mehmed’in hal‘i ve yerine II. Süleyman’ın geçişi sırasındaki olaylar sebebiyle askerle ihtilâfa düşen Siyavuş Paşa’nın yerine sadâret makamı için düşünüldüyse de daha sonra bundan vazgeçildi. Rebîülevvel 1101’de (Ocak 1690) altı yıldır görev yaptığı Özü valiliğinden alınıp Şam vilâyetine gönderildi. Bir yıl sonra Trablusşam’a gitti. Buradan Edirne’ye çağrılıp Ramazan 1103’te (Haziran 1692) sadâret kaymakamlığına tayin edildi. Hacı Ali Paşa’nın yerine 20 Receb 1104’te (27 Mart 1693) sadârete getirildi. Mustafa Paşa bu görevi almakta önce tereddüt göstermiş, ancak padişahın ısrarı üzerine kabul etmiştir. O sırada Avusturya kuvvetlerinin Erdel üzerinden Eflak ve Boğdan’ı istilâya hazırlandığı haberleri Kırım Hanı Selim Giray’dan gelen mektupla teyit edilince Mustafa Paşa sefer hazırlıklarına başladı. 2 Zilkade 1104’te (5 Temmuz 1693) Edirne’den hareket etti. Bu arada Kırım Hanı Selim Giray ile Orta Macar Kralı İmre Tököli de orduya katıldı. Avusturya kuvvetlerinin Belgrad’a ilerlediği haberi üzerine ordu Belgrad’a yöneldi. İki ateş arasında kalan Avusturya ordusu kumandanı Duc de Croy kuşatmayı kaldırıp geri çekildi (Muharrem 1105 / Eylül 1693). Mustafa Paşa, Belgrad Kalesi’ni tamir ve tahkim ettirdi. Avusturyalılar’ın kale etrafında kazdığı hendekleri doldurtarak tabyaları yıktırdı. Rebîülevvel ayı başlarında Belgrad’dan ayrılıp 16. günü Sofya’ya geldiğinde sipahi ve silâhdarların mevâciblerini dağıttırdı, 7 Rebîülâhir’de (6 Aralık) Edirne’ye ulaştı.

Mustafa Paşa devlet işleri arasında fırsat buldukça ava gitmeyi âdet haline getirmişti. Sadrazamdan hoşlanmayanlar onun bu zaafını II. Ahmed’e bildirdiler. Aleyhinde olanların başında Dârüssaâde ağası Nezir Ağa bulunuyordu. Mustafa Paşa da onu saraydan uzaklaştırmak için çalışıyordu. Ancak padişahın Edirne civarında yaptığı bir gezide onu cirit oynarken görmesi azline sebep oldu (17 Receb 1105/14 Mart 1694). Anonim Osmanlı Tarihi’nde (s. 52) padişahın tebdil gezerken rastladığı Anadolu’dan gelen bir şahsın ona İstanbul’un halinin perişan olduğunu, idarecilerin hiçbir iş görmediğini, buna cirit oynamakla meşgul vezîriâzamın da dahil olduğunu söylemesi üzerine II. Ahmed’in Mustafa Paşa’yı azlettiği belirtilir. Mustafa Paşa azlinden sonra bir süre sarayda “kapı ortası”nda mahpus tutuldu. Ardından yeni vezîriâzam Sürmeli Ali Paşa’nın ricasıyla affedildi ve Trablusşam eyaletine ikinci defa vali tayin olundu. Yeni görevi için yola çıkmışken, “Nevrûziyye pîşkeşi” için hazırladığı para ve atları teslim etmediği gerekçesiyle ihbarda bulunulması üzerine geri çağrıldı; yanında bulunan 217 kese akçeye el konulduktan sonra gitmesine izin verildi.

Bozoklu Mustafa Paşa, 8 Safer 1109’da (26 Ağustos 1697) kapı halkı ve 300 Şam sipahisiyle II. Mustafa’nın Zenta seferi için orduya katıldı. Sadrazam Elmas Mehmed Paşa’nın muhalefetine rağmen divandan, Tisa suyu üzerinde köprü kurarak karşı tarafa geçme kararı çıktı. Askerin önemli bir kısmı suyu geçince Avusturya ordusu başkumandanı Prens Eugen’in âni taarruzu ile diğer tarafta kalan askerler mağlûp oldu. Mustafa Paşa geçen askerin düzenini sağladı. Elmas Mehmed Paşa’nın askerler tarafından öldürülmesinin ardından sadrazamlığa getirilen Amcazâde Hüseyin Paşa’nın orduya gelişine kadar sadâret kaymakamlığı ile görevlendirildi. Cemâziyelâhir 1109’da (Aralık 1697) Boğazhisar muhafızlığına tayin edildi. 29 Ramazan 1109’da (10 Nisan 1698) sadrazamın arzusuyla ikinci vezirlik pâyesi verilerek yeniden sadâret kaymakamlığına getirildi. Bu görevini sürdürürken damla hastalığı yüzünden iş yapamaz hale geldi ve 13 Cemâziyelâhir 1110’da (17 Aralık 1698) vefat etti. Edirne’de Üç Şerefeli Cami hazîresine defnedildi.

Mustafa Paşa’nın şairliği vardır. Kaynaklar onu hak ve hukuka riayet eden, edepli, hizmetkârlarına karşı daima iyi muamelede bulunan, devlet işlerini bilmekle beraber “umûr-ı hâriciyye”si zayıf bir devlet adamı olarak tavsif eder. Ayrıca cömert olduğu, 1692’de Belgrad Seferi’ne giden orduya masraflarını kendisinin karşıladığı 500 süvari ve 200 piyade yazdığı belirtilir. Belgrad’ın kurtarılmasından sonra kale dışında tahribe uğramış bir camiyi tamir ettirdiği bilinmektedir. Oğlu Hüseyin Bey Tersâne-i Âmire emini olmuştur.

1585285332173.png
Fransız Renault'un Japon Nissan'ın yüzde 36.8'lik hissesini alımıyla ilgili anlaşma dün imzalandı. Renault Nissan'a bu ortaklık için 5.4 milyar
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
ödedi. Renault-Nissan ortaklığı, GM, Ford ve Toyota'dan sonra dünya dördüncüsü oldu. Volkswagen beşinci sıraya indi.

Renault ile Nissan arasında işbirliği anlaşması dün Tokyo'da imzalandı. Anlaşma ile Renault, Nissan'a 5.4 milyar dolar ödeyerek Nissan Motor'un yüzde 36.8 hissesine sahip oldu. Böylece Renault ve Nissan dünyanın 4'üncü büyük otomotiv üreticisini oluşturdu.

Anlaşma ile Renault, Nissan Diezel'in yüzde 22.5'ine sahip olurken, Nissan'ın önümüzdeki yıllarda Renault hisselerini satın alma hakkı saklı tutuldu.

Renault-Nissan ortaklığının bir başka boyutu da 2000-2002 yılları arasında yapılacak 3 milyar dolarlık sinerji yatırımı olacak. Ortaklık ile Renault gücünü dünyaya yayarken, Nissan da geçen yıl yaklaşık 21 milyar dolar olan borçlarına yeni bir ortak bulacak.

Renault-Nissan ortaklığı ile birlikte, Renault'un Başkan Yardımcısı Carlos Ghosn Nissan'ın Operasyondan Sorumlu Genel Müdürlüğüne atandı. Buna ek olarak Renault'nun yüksek düzeydeki iki yöneticisi Nissan üst yönetiminde yer alacak. Nissan Yönetim Kurulu Başkanı Yoshikazu Hanawa ise Renault Yönetim Kurulu'na girecek.

Renault Yönetim Kurulu Başkanı Louis Schweitzer ile Nissan Yönetim Kurulu Başkanı Yoshikazu Hanawa, Nissan'ın mali durumunu rahatlatmak ve heri iki kuruluşun büyümesini hızlandırmak amacıyla böyle bir anlaşma yaptıklarını açıkladılar. Renault Başkanı Schweitzer, yeni şirketin yılda 4 milyon 800 bin motorlu araç üreteceğini söyledi.

Yapılan anlaşma gereği, Renault otomobiller Meksika'da, Nissan kamyonetler ise Güney Amerika'da satılacak. Nissan, Renault'nun Güney Amerika'daki, Renault da, Nissan'ın Asya ve Meksika'daki tesislerini kullanacak.

NİSSAN'DA YENİ DÖNEM

Nissan Avrupa'nın Başkanı Norio Matsumura, Renault ile imzaladıkları anlaşma konusunda şunları söyledi:

‘‘Renault ile güçbirliği yapmaktan dolayı mutluyuz. Birleşen gücümüz, Avrupa'da ve dünyada, uzun vadede yalnızca bizi istikrara kavuşturmakla kalmayacak, birçok özgün ve heyecan verici fırsatlar da yaratacaktır. Ortaklık, Avrupa'da Nissan için yeni bir dönemin başlangıcıdır. Bu ortaklık her alanda bizim rekabet gücümüzü geliştirecektir. Kısa vadede ise maliyetleri azaltarak rekabet gücünü daha da artırmak için ortak üretim kapasitemizin potansiyelini en üst düzeye çıkartacağız.’’
 
Geri
Üst