27.12.2019 Tarihte Bugün- 27 Aralık;

Emrah Burulday

Administrator
Yönetici
Katılım
3 Ağu 2019
Mesajlar
429
Tepkime puanı
141
Puanları
43
27.12.2019 Tarihte Bugün- 27 Aralık;

537Ayasofya'nın yeniden inşası, Bizans İmparatoru I. Justinianus'un kişisel gözetiminde tamamlandı. II. Theodosius tarafından yaptırılan ikinci Ayasofya 532 yılındaki Nika ayaklanması sırasında yanmıştı.
1831İngiliz doğa bilimci Charles Darwin'in içinde olduğu Beagle adlı keşif gemisi yola koyuldu.
1845Ether ilk kez Jefferson, Georgia'da doğum hekimliğinde anestetik olarak kullanıldı.
1901Japon kimyager Takamike ve Amerikalı fizikçi Abel adrenalin hormonunu buldu.
1907Paris'te 2. Jön Türk Kongresi yapıldı. Sonuç bildirgesi'nde Sultan Abdülhamit yönetimi eleştirildi.
1919Samsun'da ateşlediği kurtuluş mücadelesinin ardından Erzurum ve Sivas kongrelerini toplayan Mustafa Kemal Paşa, Heyeti Temsiliye üyeleriyle Sivas'tan Ankara'ya geldi.
1928İstanbul Belediyesi, eski harflerle yazılı tabelalarını değiştirmeyen dükkân sahiplerini cezalandırdı.
1936Şair Nazım Hikmet gözaltına alındı.
1939Erzincan Depremi: Türkiye'nin Erzincan ilinde Richter ölçeğine göre 8 şiddetinde bir deprem oldu; 32.962 kişi hayatını kaybetti, yaklaşık 100 bin kişi yaralandı.
1944Çapakçur bölgesinin adı Bingöl olarak değiştirildi.
194528 devletin üzerinde anlaştığı ilkeler doğrultusunda Dünya Bankası kuruldu.
1949300 yıl süren Hollanda egemenliğinden sonra Kraliçe Juliana, Endonezya'nın bağımsızlığını tanıdı.
1949Türkiye-ABD arasında Kültür Antlaşması imzalandı.
1965İngiltere'nin Kuzey Denizindeki petrol çıkarma platformu devrildi: 4 kişi öldü, 9 kişi kayıp.
1968Aya ilk insanlı uçuşu gerçekleştiren Apollo 8 dünyaya döndü.
1975Hindistan, Bihar'da maden ocağında patlama: 372 kişi öldü.
1977Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanlığına Abdullah Baştürk seçildi.
1977Sultanahmet'teki İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi yakıldı, Ankara'da Hacettepe Üniversitesi bir yıl süreyle kapatıldı.
1978İspanya 40 yıl süren diktatörlük rejiminin ardından demokrasiye geçti.
1979Özel eğitimli bir Sovyet birliğinin Kabil Havaalanı'nı ele geçirmesinin ardından, Kabil'deki Afgan hükümeti devrildi. Afganistan Devlet Başkanı Hafızullah Amin görevinden uzaklaştırıldı ve öldürüldü. 10 yıldan fazla sürecek iç savaş başladı. Afganistan'ın başına Babrak Karmal getirildi.
1980İstanbul'da DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk ve Genel Sekreter Fehmi Işıklar'la beraber 68 sendikalı tutuklandı.
1981Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Bedrettin Cömert'in katil sanığı Rıfat Yıldırım, Berlin'de yakalandı.
1985Roma ve Viyana havaalanlarına eş zamanlı olarak düzenlenen terörist saldırılarda 16 kişi öldü 100 den fazla kişi yaralandı.
1987Ankara Kültür Merkezi, Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin 68. yıldönümünde Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından açıldı.
1999Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, başörtüsünün yüksek öğretim kurumlarında serbest sayılan kıyafet kapsamında düşünülemeyeceğine karar verdi.
2002Çeçenistan'ın Moskova yanlısı hükümet karargahına bombalı kamyonla intihar saldırısı düzenlendi: 72 kişi öldü.
2004Muhalefet lideri Viktor Yuşçenko Ukrayna seçimlerini kazandı.
2007Ülke çapındaki pilot okullarda SBS denemeleri yapıldı
2008İsrail, Gazze kenti civarına hava saldırısı düzenledi: 230 kişi öldü, 400'den fazla yaralı var.

Bugün Doğanlar (27 Aralık);
1571Johannes Kepler, Alman astronom (ö. 1630)
1654Jacob Bernoulli, İsviçreli matematikçi (ö. 1705)
1822Louis Pasteur, Fransız kimyacı ve bakteriyolog (ö. 1895)
1896Carl Zuckmayer, Alman oyun yazarı (ö. 1977)
1901Marlene Dietrich, Alman sinema oyuncusu (ö. 1992)
1902Kemalettin Tuğcu, Türk öykücü (ö. 1996)
1915Gyula Zsengellér, Macar futbolcu (ö. 1999)
1931Scotty Moore, Amerikan gitarist
1947Osman Pamukoğlu, emekli tümgeneral, yazar ve siyasetçi
1948Gerard Depardieu, Fransız sinema oyuncusu
1950Haris Alexiou, Yunan şarkıcı
1956Karen Hughes, ABD'li siyasetçi
1963Gaspar Noé, Arjantin'li yönetmen
1964Theresa Randle, ABD'li aktirist
1966Bill Goldberg, ABD'li futbolcu
1966Eva LaRue, ABD'li aktirist
1969Jean-Christophe Boullion, Fransız araba yarışı sürücüsü
1970Chyna, ABD'li profesyonel güreşci
1974Masi Oka, ABD'li oyuncu ve dijital efekt uzmanı
1975Heather O'Rourke, ABD'li oyuncu (ö. 1988)
1976Curro Torres, Alman asıllı İspanyol defans oyuncusu.
1978Pelin Batu, Türk sinema oyuncusu ve tarihçi.
1981Emilie de Ravin, Avustralya'lı oyuncu
1984Pleasure P, ABD'li RandB şarkıcı
1988Hayley Williams, ABD'li müzisyen ve söz yazarı.

Bugün Ölenler (27 Aralık);
1849Jacques-Laurent Agasse, İsviçreli ressam (d. 24 Nisan 1767)
1923Gustave Eiffel, Fransız mühendis ve mimar (d. 1832)
1936Mehmet Âkif Ersoy, Şair (d. 1873)
1942Ahmet İhsan Tokgöz, Servet-i Fünun dergisinin sahibi
1953Şükrü Saraçoğlu, Eski Türkiye başbakanlardan
1966Guillermo Stábile, Arjantinli futbolcu (d. 1905)
1978Huari Bumedyen, Cezayir devlet başkanı
1988Reha Yurdakul, Sinema oyuncusu (d. 1926)
1988Hal Ashby, ABD'li sinema yönetmeni (d. 1929)
2002George Roy Hill, ABD'li yönetmen (d. 1922)
2003Alan Bates, İngiliz aktör (d. 1934)
2007Benazir Butto, Pakistanlı politik lider (d. 1953)


Adrenalini kim buldu, kim keşfetti

Adrenalin böbrekler üzerinde bulunan endokrin bezleri, yani böbrek üstü bezleri tarafından sürekli ve küçük miktarlarda salgılanan önemli bir hormondur. Anksiyete, tehlike, mücadele ve stres durumları böbreküstü bezlerini tetikler ve adrenalin üretimi artar. Artan adrenalin üretimi beyine mesajlar yollayarak tetikte olma, kan basıncı, enerji düzeyi, kalp hızı ve kuvveti arttırır. Adrenalin, laboratuvarlarda sentez yoluyla elde edilen ilk hormondur.
Adrenalin ile ilgili ilk gözlemler İngiliz fizyolog Edward Sharpey-Schafer tarafından 1894 yılında başlatıldı. 1901 yılında Japon-Amerikalı kimyacı Jokichi Takemine adrenalini izole etmeyi başardı.
1905 yılına kadar, bir organ tarafından üretilen ve kan yoluyla diğer organlara taşınan ve etkileyen maddenin hormon olduğu kavramı İngiliz fizyolojist William Bayliss ve Ernest Starling tarafından ortaya kondu. değildi. Bilim adamları ancak bundan sonra adrenalinin bir hormon olduğunu anlayabildi.
Bugün için laboratuvarlarda adrenaline; gerek yapı bakımından, gerekse te’sir bakımından benzeyen başka maddeler de sentez edilmiş ve tıbbi tedavi alanında ilaç olarak kullanılmıştır. Bunlardan bazıları; Metaraminol, efedrin, fenilefrin v.b.’dir.

Adrenalin ve Noradrenalin
Böbreküstü bezlleri adrenalin gibi noradrenalin adı verilen başka bir hormon salgılamaktadır. Adrenalin 1894; nodrenalin ise 1949’da keşfedilmiştir. Her iki hormon “katekolamin” denen maddeler sınıfındandır.

Adrenalin ve noradrenalin etkisiyle kalp atım sayısı, dolayısıyla nabız sayısı, atardamar kan basıncı, solunum hızı ve derinliği, metabolizma, kaslara giden kan mikdarı, kasların kasılma gücü ve kasların yorgunluk süreleri artmaktadır. Vücudun tehlikelere karşı adaptasyonu ve başarısı yükselir.

İnsan ve çeşitli memeli hayvanlarda böbreküstü bezinden salgılanan bu iki hormonun oranları değişiktir. Çok asabileşme sırasında daha çok noradrenalinin salgılandığı, yapılan tedkiklerden anlaşılmaktadır. Kedi ve aslanda eşit oranlarda salgılandığı halde, sığır, tavşan ve kobaylarda % 85 adrenalin salgılanır. İnsanda bu oran % 90’dır. İlginçtir ki hiç düşmanı olmayan veya kızmaz gibi bilinen balinada % 100 noradrenalin salgılanmasıdır.

Tıpta Adrenalin Tedavisi
Tıpta adrenalinin tedavi gayesiyle en çok şu durumlarda kullanılır: Duran kalbe, göğüs duvarı üzerinden uzun bir iğneyle kalp karıncığı boşluğuna doğrudan doğruya girilerek adrenalin enjekte edilerek kalp yeniden çalışabilir.

Bronşiyal astımda özellikle nöbetler sırasında kullanılırsa bronş spazmının, bronş cidarındaki aşırı kanlanmanın ve şişliğin giderilmesine sebeb olur.

Ameliyatlarda çalışılan bölgelerdeki damarların üzerine damlatılırsa, damarların büzülmesine ve kan kaybının azalmasına sebeb olur. Bölgesel anestezik maddelere belli oranlarda katılarak, müdahale edilen yüzeyde, anestezi etkisinin daha uzun süre devam etmesini sağlar.

download.jpgLouis Pasteur, 27 Aralık 1822 tarihinde Fransa’nın Dole kentinde dünyaya geldi.

Okul hayatına Franche- Comté bölgesinde yer alan Abrois'te başlayan Louis, orta kararlı bir öğrenciydi ve resim konusundaki yeteneğiyle göz dolduruyordu. Hatta 15 yaşında ailesi ve arkadaşlarına yaptığı çizimleri günümüzde Paris’te bulunan Pasteur Enstitüsü müzesinde sergilenmektedir.

Daha sonra kimyaya ilgi duyan ve Paris’e giderek eğitimini bu yönde yoğunlaştırmaya başlayan Pasteur 1840 senesinde üniversite hayatında başarılı olarak Bachelor of Arts ve Bachelor of Science derecelerini aldı.

1842 senesinde Ecole Normale Supérieure derecesini alarak doktorasını tamamladı. 1848'de ise Fransa’nın Dijon şehrine giderek bir lisede kısa süreliğini fizik profesörü olarak görev yaptı ve ardından Strasbourg şehrindeki Strasbourg Üniversitesi’nde kimya profesörü olarak çalışmaya başladı.

Pasteur, ileriki dönemlerde fermantasyon ile ilgili çalışmaları sırasında, mikropların kendi kendine üremelerinin söz konusu olmadığını kanıtlamıştır.

Pasteur ayrıca içtiğimiz sütün bozulmasını önlemenin yöntemini de keşfetti. Burada sütü 140 (fahrenheit) derecede otuz dakika süreyle ısıtmak ve sonra hızlı bir biçimde soğuttuktan sonra sütü kapalı ve sterilize edilmiş şişelere koymak gerekiyordu. Bu yöntem sütü mikroplardan arındırmak için günümüzde de kullanılmaktadır.

Bu yönteme, Louis Pasteur’ün adıyla ‘Pastörize’ etmek denilmektedir. Uzun süre saklanabilecek içecekler hakkında geliştirdiği yöntem, “pastörizasyon” olarak bilinmektedir. Pasteur, esas olarak şarbon ve kuduz aşısını buluşuyla üne kavuşmuştur. Çok az bilim insanı, Pasteur gibi insan hayatını değiştiren buluşlar ortaya koymuştur.

Pasteur'ün hastalıkların önlenmesi için Pierre Paul Émile Roux ile yaptığı çalışmalar sonucu aşı yöntemi geliştirildi. Pasteur, bu yöntemi tavşanlar üzerinde denedi. Daha sonra aşının kuduz hastalığı üzerindeki etkisini araştırmak için 11 köpek ile deney yaptı. 6 Temmuz 1885 tarihinde kuduz bir köpek tarafından ısırılmış olan 9 yaşındaki Joseph Meister'a kuduz aşısını uyguladı.

Küçük Joseph Meister kuduz bir köpek tarafından on dokuz yerinden ısırıldığında, anne ve babası yavrucağı Louis Pasteur’e getirdiler. Bu bilim insanı daha önce insan üzerinde hiç denenmemiş olan kuduz aşısını çocuğa uygulama konusunda çekindi. Pasteur bunu ancak, kendisine gelen iki doktorun, çocuğun kuduzdan her durumda öleceğini ve başarılı olursa ilacın kuduza bir çare olabileceğini söylemesinden sonra denemeye karar verdi.

Çocuğun sağlık durumu iyiye gitmeye başladı ve 3 ay sonra olumlu sonuç alındı. Bu başarı sayesinde Pasteur kahraman ilan edildi.

Olumlu sonuçlar sayesinde Pasteur; 1887 senesinde Pasteur Enstitüsü'nü kurdu.

Pasteur kuduzun çaresini bulmuştu. Louis’nin aşısı küçük Joseph Meister’in hayatını kurtardı. Meister büyüdüğünde Pasteur Enstitüsü’nün kapıcılarından biri oldu. Çünkü Louis Pasteur’e karşı duyduğu minnet duygusu ve vefa borcu, ömrünün sonuna kadar Enstitü’de çalışmak istemesine neden olmuştu.
 
Geri
Üst